Sayfalar

1 Ağustos 2015 Cumartesi

Neden bir kız için çaba sarf etmiyorsun ?


Bir erkek bir kız için neden çabalasın? nedir yani bu bir yarış mı? yoksa şampiyonluk maçı mı? neden ilişkilerimiz doğal ve karşılıklı istek ile değil de sadece bir tarafın çaba sarf etmesi, kendini bunun için kahretmesi, yıpranması ve tükenmesi üzerine kurulmaya çalışılıyor ? Bilhassa özellikle de kızların erkeklerden ekstra bir çaba beklemeleri ve hatta bu ilgi beklentilerini haklı çıkarmak için erkeğin kadını kendisini hak eden bir taraf olarak görmelerini anlayamıyorum. Arkadaş neden kadınlar böyle bir beklenti içine girdi? kimsiniz nesiniz siz ya? sizlere kim aşıladı bu amk yoz beklentilerini? 32 yaşıma geldim, ulan bir tane bile olsun ilişkiye başlarken, egosunu bi kenarda bırakan bir tane kadın görmedim arkadaş ya.. Neden biz çaba gösterelim lan.. Siz bizim için ne yaptınız? Parası ya da statüsü olmayanı, bilmem kaç cm aleti olmayanı insan yerine (bakın adam bile diyemiyorum) koymayı beceremeyenler çaba bekliyor erkeklerden.. Ulan zaten siz parası ya da belirli bir statüsü olana koşarak gözünüz kapalı gidiyorsunuz. Yine de genelleme hatası yapmamak adına ekleyeyim: artık o kadar çok sayıda kadın statü ya da paraya önem veriyor ki, erkekler istemeden de olsa artık paraya gitmeyen kadın yoktur diye düşünmeye başlıyorlar. Peki neden bu böyle? Şu andaki kızların beyinlerine aşılanmış hakim değerler sisteminde ailede ki en yakın kişi anne (yani diğer bir dişi kişi) kızına öğrettiği değerler ile seçimini yaptığı için bu toplumda çok zor aşılır bu düşünce. Neden çaba sarf edecekmişim lan.. Neden? Ulan siz önce insan olup karşındakine değer vermeyi, saygı ve samimiyetle sevgi duymayı öğrenin ilk önce. Karşındaki erkeğe erkek gibi değil önce insan gibi bakmayı, davranmayı öğrenin. Azınlık kısım var yazdıklarımın aksi davrananları tenzih ederim ama yine de diğerleri daha çok beklersiniz çabalayan erkek modelini... (amsalaklar hariç)

Ha bu arada şu yumurtayı döllemek için de ölümüne yarışa giren milyonlarca sperm benzetmesi yapanında amk. hücresi benzetmesi zaten çok malca bir benzetme bana göre.. Hayır yani ilişki karmaşasını tek hücreli düzeye indirgemek neyin kafası diye sormak istiyorum onlara da.

Bakıyorsun herifin limitsizz kredi kartı, altında jeepi, cebinde tomarla nakit parası işte ne bileyim şirketi cartı curtu her şeyi var. hoşlandığı kadına tatildir işte ya da ne bileyim pahalı bir takı kolye falan hediye ediyor. hooop bir de bakmışsın ki adam bir anda kadın için çabalayan erkek mertebesine çıkıyo. ulan bu adam ne çabası gösterdi ki lan ? Lan zaten seni tatile gönderecek, hatta bilmem kaç ayar altın takı alacak parası var o itin.. bu neyin çabası yavrum? Senin doğum gününü unutmayıp ufakta olsa hediye alan ya da o çok beğendiğin kıyafeti zorlansa da alan adamı mı seçecektin sen yoksa? bak bunlar bir çabadır. dişinden tırnağından artırarak aldığı hediye, pek sevmesen de sevmeye çalıştığın arkadaşlarına hoş görülü olmaya çalışmak bile bi çabadır. ya da ne bileyim lan işte sevgilin yorulmasın diye ev işlerine yardım etmek, alman usulü yapmadan maddi yükü çekmek bi çabadır. bunları taktir eden kadın da kız da kalmadı artık. yok onlardan. hele ki bakıyorum yeni neslin iyice çivisi çıkmış durumda.. ne diyeyim lan.. çabalayan erkekleriniz bol olsun.. /:

(olay bu abi ya)

27 Mayıs 2015 Çarşamba

pringlessle imtihan

Amacım yurtta çaya batırmalık petibör bisküvit almaktı markete girdiğimde.. 
Tüm doğrularım değişecekmiş bilmiyordum..Bisküvitlere giden yolda gözüm cipslerle takılmıştı önce.. Dostça selamladım herbirini... Tanıdık bilindik yüzlerdi ve hepsi de çok iyi çocuklardı... Selam sana doritos dedim... Her zamanki gibi bugün de yine çok lezzetli gözüküyorsun, ama şu yanındaki rafılslara dikkat et... Aynı ikinci bahar'da Sezen'in Ali Haydar usta'nın minibüsünde dürüm yemesini izleyen vakkas gibi kıskanç gözlerle bakıyorlar sana.... Sonra doritosların üstünde ki pringılslara takılmıştı gözlerim. Bayramda şeker satan küçük sezercik gibi "bi gün bende yicem" dedim içimden. Kaç para lan bir pringıls dedim fiyatına bakarken 4 tl idi... Çok pahalısın be aga dedim. Gramajına baktım sonra ve 165 gramdı. Duraksadım ve kaşlarımı yukarı kaldırıp "ulan" dedim bu sefer seslice... Hemen doritosların rafına eğildim, ve onlar sadece 103 gramdı ve fiyatı da 2,5 tl idi. Anında elimi cebime attım ama amacım cep telefonumu alıp hesap yapmak ve ikisinin gram fiyatını bulmaktı. Telefonu aldıktan sonra kamoooon dedim kendime... Ulan o kadar yıl eğitim almış adamsın sen, böyle basit bir işlemi hesap makinasıyla mı yapacaksın... Hemen hak verdim kendime ve basit bir mantıkla doritosun gramajını 100 grama yuvarladım 2,5 tl cepteydi... Geri kalan 68 gramıda 70'e yuvarladım ve 2,5 tl'yi 0.7 ile çarpıp 1.75'i elde ettim... (kafa zehir amk) sonrası zaten basitti 2.5 ile 1.75'i topladım ve 4.25 buldum... Sanki hayatın anlamını çözmüş gibi mutluydum ve etraftan çekinmesem sevinç naraları atacaktım, Atamadım tabi... Baskıcı toplum ve çekingen birey ikilisi işte... Demek ki yıllarca kandırılmıştık doritoslar ve rafılslar tarafından... Küçüklüğümüzde bilinçaltımıza yerleştirdikleri pringıls pahalıdır algısı yaratarak fiyatlarını yavaş yavaş arttırmış ve son zamanlarda pringılstan bile daha pahalı hale gelmişlerdi... Uzun yıllar sonrasında barışan iki dost gibiydik pringılsla artık... Hasret gidermek için önümüzdeki tek engel kasiyer kızdı.. Elinden tutum pringılsın ve kasaya doğru yürüdük. Bu arada aklıma markete bisküvit almak için girdiğim geldi ve tekrar dönüp biscolata aldım... Her ne kadar erkek bedenini meta olarak kullansalar da iyi bisküvit yapıyordu elemanlar... Tekrar kasanın yolunu tekrar tuttum. Doristosların yanından geçerken içimde bir intikam ateşi belirdi ve doristoslardan birini alıp cipsoların arasına koydum... Daha da beter ol... bu da benim sana ayrılık hediyem olsun dedim... /:

15 Nisan 2015 Çarşamba

Julyetide öldürdüğümüze göre...

Artık senin olmayacak olma ihtimalin beni rahatlatıyor bunu söylediğime başlarda bende inanmasamda bunu hissetmeye başlayınca inandım JULYET ne diyor yazar mecnun hep sevmeli julyet hep onu süründürmeli onu seviyorum diyim mecnunun ölmesine neden olmalı ...
Ama ne olursa olsun JULYETİMİN beni öldürmesine izin vermeyeceğim eğer ölmesi gerekn bir insan varken bu neden o olmasın ki bana sapladığı binlerce bıçak darbesine dayanmış bir insanım onu binlerce kez gömmüş insan olarak neden bir kere tamamen gömediğimi sorgulayıp durdum ama çözüm yolu bulamamıştım ama şimdi nedenler görmemi sağlayan bir kişi var ki onu yazmak intihar gibi birşey...(ilk defa birini yazmak için sabırsızlanıyorum ama yazamıyorum belkide ....)


Bundan önceki yazdıklarımın amına koyum net...

8 Nisan 2015 Çarşamba

yazmalıyım kadınım o günü...

Artık isyan ediyorum gibi bir durumdayım ama bilmediğim hissetmediğim bazı noktalar var yada anlatamadıgım ...
Dün geceden başlasam nasıl olur ...
Herşey stabil gece gece az biraz durgun olmamı uykusuzluğa bağlıyorum ama farklı şeyler var telefona tak bir mesaj huurevladından nasılsın diye lan huur ben seni unutmak için aylarca ne bulursam içtim insanlara kötü davrandım çevremi kırmızı kartla hayatımın dışına attım (pişman değilim o huur evlatlarını hayatımdan çıkarttıgıma ) varlığımı neredeyse hiçe saydım daha 20 yaşında herşeyin başındaydım sen geldin kaldın sonra canın sıkıldı bir anda gittin birşey diyemedim sadece içtim konuşmadım okumadım yazmadım selam vermedim almadım yemedim içmedim seni unutmak için ne oldu sonra zor da olsa unuttum hatta hayatımda hiç olmamış gibi rüya gibi geçti dedim senden sonra farklı kişiler farklı kalpler oldu hatta aynı yatagı paylaştıgım kadınlar oldu onuda geçtim mantıgımı zorladıgım anlar oldu sonra mı sonrası yok hayatımda sabit birisi varken gecenin bilmem kaçı (07:04:2015 05:45) attıgın mesaj ve sadece özür dilerim lan amına koydugum lan huur evladı lan (daha fazla küfür yok) sen beni piç gibi ortada bırakıp giderken beni o rezil durumlara sokarken neyi düşündün başkasıyla her boku yerken ben resmen ölmek için yalvarırken neredeydi aklın ha tamam gittin ama neden geri dönüyosun bazı şeyler fazlasıyla yeterli gelmedimi sana yaşam sevinci insanı neden hayata küstüyorsun neden haa bunun mantıklı bir açıklaması olmalı ama neden yok bana bunu anlatsana yada şöyle desem sana öldüğümü kontrol etmek için mi geridöndün boşa döndün desem nasıl olur senin üzerine atmadığım toprak kalmadı (bazen dünyadaki bütün toprakları kullanmak istersin )  o kadar toprağa rağmen sen hala nasıl canlı kalabildin bunu bana anlatsana ha  benim ahım seni hala nasıl yaşatıyo  (Tanrıyı sorgulamaya başladıgım an yeniden yeniden ) lan amına koyduğum   lan geri zekalı embesil sen bana o kadar acı yaşattın o kadar iz bıraktın bazıları varki kapanmayacak izler belki seni tanımadan önce hayal bile etmeyecegim duygular silsilesinin canlı tanıgı oldum ve sen mesaj atıyosun siktir git lan siktir git yeter amına koyum yeter çık artık dünyamdan çık hayatımdan çık eğer ki katil olmak istemiyosan çık git başka yere git bıktım tamam mı bıktım senden bıktım seni düşünmekten bıktım senle yatıp kalkmaktan bıktım ölsen belki 1/2 ay acı çekerim ama yaşadığın aklıma geldiğin her an acı çekmek zorundamıyım ben söylesene bana değilim tabikide lan sen hayatıma girmeden önce hiçbirşeyi takmayan her zaman uçları gören yaşayan adamdım ben (bak adam diyorum ) sen geldin ortalığın anasını siktin gittin yeniden geliyosun senin bu yaptıgın ne biliyomusun bıçagı saplayıp sapladıgın yere tuz basmak yani canım acıyor yani hayatım kararıyor allah rızası için git (ağlayarak yazıldı )

BURASI TÜRKİYE CANIM ÜLKEM BENİM...

Cennetin, anaların ayağı altında olduğuna inananların ülkesidir burası... En popüler küfür, analara savrulur; ama o ayrı. Namus için kan dökmekten kaçınmayanlar yaşar burada, çok muhafazakâr bir toplumdur. Taşra kentlerinde küçücük kızlara topluca tecavüz edilir, edenler iyi halden salıverilir; ama o ayrı. Başbakan gezecek diye AVM'lerde kadın iç çamaşırı satan mağazanın kepenginin kapatıldığı bir edep toprağıdır burası; araştırmalara göre Google'da en çok "porno" ve "seks" sözcüğü aranıyor; ama o ayrı. Kadına değer verilir buralarda. Her iki kadından biri dayak yer, her sene ortalama 10 bin kadın tecavüze uğrar ve Türkiye, kadın-erkek eşitliği tablosunda 136 ülke arasında 120. sırada nal toplar; ama o ayrı. Yabancıları seven, misafirperver insanlar yaşar burada; 5 ülkeyi otostopla geçip gelen "Barış gelini" Pippa Bacca'yı tecavüz edip öldürdüler, Amerikalı fotoğrafçı Sarai'yi önce soyup sonra başını taşla ezerek katlettiler; kim bilir kaç turisti ağaç altına çekip ırzına geçtiler. Ama o ayrı. Daha geçen yıl, 4 çocuk babası, 50 yaşında bir inşaat işçisi, bir gece yarısı kayınpederinin ördeğine tecavüz etti. Ördek, ameliyatla kurtarıldıysa da sahibi tarafından "namusu bozulduğu" gerekçesiyle kesilmekten kurtulamadı. Öyle namusuna düşkün insanlarızdır.


(YAZARI TEBRİK VE TASDİK ETMEK GEREK)

3 Şubat 2015 Salı

Ki sen varsın diye gitmediğim limanlar var benim ...

BİR ŞEHİR İSTİYORUM SOKAKLARINDA ÖZGÜRCE DOLAŞABİLECEĞİM YANİ O OLMADAN ONU GÖRÜCEM  DERDİ OLMADAN . . . 
Bir şehrin sokaklarında geziyorsun köşeyi döndükçe görmek umuduyla geziyosun bazen kaçıyorsun bazen karşısına çıkıyosun bilerek sırf yüzündeki gülümsemeyi görmek amacıyla sonra nedensiz kaçıyorsun ondan uzaklara aslında hep ondan kaçıyırsun hep kaçıyorsun karşısına çıkacak cesaretin olmadığı için kaçıyorsun yada onu çok sevdiğinden kaçıyorsun  onu yeniden üzmemek istediğin için kaçıyorsundur  . . .
(bu sahneyi çoğumuz yaşadık bazı zamanlar yada her zaman ama farklı durumlar vardır mesela  günlerden 14 eylül saat 15:17 ayakkabı alıyorsundur herhangibi bir yerden yanında arkadaşın vardır bi anda arkadaşın bişeyler söyler sana;
 – biri sana geliyo yürüyerek  arkanı dönersin odur nefesin keslir  ne yapacagını bilemezsin gelir sana sarılır herşey  dursun dünya dursun  istersin ve bazı şeyler o kadar ağır gelişir ki zamanlama müthiştir sen onun kokusunu o senin kokunu içine çeker çeker çeker ve sen yıkılmışsındır sonra ayrılmak istemezsindir ondan oda ister bunu ama yer mekan izin vermez bunu ayrıldıgınız an sana ilk kez güldüğü zamanki gibi gülüyordur gözleri az bişe nemlenmiş seninkide beraberinde  konuşamazsınız bu dünyanın en uzun suskunluğudur o suskunluk sonra zorlarsın kendini konuşmak için bazı şeyleri beklersin  ama gelmez aklına o konuşur daha fazla kendini tutamayarak napıyosun derken cümle yarım kalmıştır sanki oradaki aşkım kelimesi eksiktir bilirsin seninde onunda dilinin ucundadır o ama söyleyemez vakti zamanında yaptıgı hatayı bilir o ondan utanır söylemeye ama oradadır o kelime bilirsin sonra gereksiz ayaküstü muhabbeti ve giderken yeniden sana sarılır aynı şeyler  yaşanır birşey haricinde giderken arkasına bakar ve ağlıyordur sende sanki dünyadan uçup gitmiş gibisindir kalırsın orada o ise gözyaşları akarken uzaklaşır ortamdan sen hala beklersin yıkılmışsındır yeniden aşık olmuşsundur aynı insana onu unutmak için içtiğin siğaraya rakıya ihanet etmişsindir ama sadece ihanet ama işin içinde aşk var ihanet sayılmazki o dersin sadece dersin ve uzun zaman sonra 22 ocak günü rastgele bi arkadaşınla buluşmak için dışarı çıkarsın yürürken caddelerde onu görürsün  oda seni görürür aynı şeyleri kaldıramayacagını bilirsin ama gidersin yanına seni görünce gözleri parlar gene sarılırsın gene ölürsün sana 1 soru sorar beni unuttun mu ama sorarken sesi titrer sen cevap veremezsin kısık bi sesle hayır dersin sarılır seni içine alırcasına kaburgalarını kırarcasına nefesini kesercesine bırakır bir süre sonra ve bende der aynı ses tonunda ama bize biraz daha zaman gerek der  sende onu onaylarsın aynen dersin ve giderken uzun zaman sonra seni seviyorum hala dersin ve uzaklaşırsın ve sonra bu satırları yazarsın ne olduğunu ne yaşadığını bilmeden yani kısacası ben bu aşk denilen illetin ta amına koyayım yeter amına koyum bi bakıyosun mutlu ediyor bi bakıyosun hayatının amına koyuyor harbiden yeter amına koyayım yeter  . . . 

8 Ocak 2015 Perşembe

Ki sen ...

Hayatımızda öyle insanlar var ki ne olduklarını ne olacaklarını bilmediğimiz insanlar yada insancıklar nerden ne bileceğimizi ne yapacagımızı bilmediğimiz zamanlar çogunluktudurlar  hepsini geçtim kime aşık olacagımızı oldugumuzun bile garantisi yok bu gün onun için öldüğümüz insandan ertesi gün nefretle soğuyoruz tabi bunda o şahıslarında katkısı büyük  ehlem ve sehlem içinde füturssuzca yaptıgı davranışlar bizim içimizdeki ateşi ışık hızında söndürüyor  ne yapalım kader diyip geçiyoruz bazense kadere bile isyan edecek duruma gelip onları çıktıkları yere sokup çekesimiz gelmiyor değil ama asıl durum ise çok ama çok farklı nedensiz aldığımız her nefesi bir şekilde geri verme zorunlulugu duydugumuz oldugu zamanlarda bile  bir şekilde ORUSBU ÇOCUĞU diye tabir ettiğimiz yaratıklara katlanmak zorunda kalıyoruz allah düşürmesin ama nefretle büyüttüğümüz duygularımızın bizim sağlıgımıza zararı etkisi oldukça fazla gibi...

gelelim yol aşklarına aslında duygunun en masumhane resmi desek yeri bir bakışına bir gülüşüne aşık oldugunuz insan belli bir zaman sonra siz onla tanışma fırsatı bile bulamadan başka yönlere gitmeniz ama acısı olmayan bir durum belkide daha farklı olaylar üzerine boyutlandırdıgımız başka şeylerde vardır ...

7 Ocak 2015 Çarşamba

eksantirik düşünceler III.

Yıllardır temel reis izleyerek büyüdüm ve bi gerçeği çok sonra fark ettim. Aslında kabasakal iyi adammış lan. Kabasakal, içinde yaşadığı büyük aşkın dışa vurumundan sonra bu hallere gelmiş ve Temel'e yapmadığı kalmamıştır. Ama siz hiç kabasakalın bir adama bir şey yaptığını gördünüz mü ? Bütün derdi, hayatının aşkı safinaz'a fingirdeyen Temel ileydi aslında. Dengesiz ve kararsız yelloz safinaz'ın bu dağ gibi delikanlıyı nasıl bir canavar yaptığını hep beraber izledik. Hem sakal karizması diye bir şey varsa erkekler bunu kabasakala borçludur.
Kabasakal, sevgisinin ve aşkının bir zaman sonra onu kötü ve daha kötü yaptığını fark etse de safinaz için kötü olmaktan bile vazgeçmemiştir. Kötü olmak bile aşkın bir parçasıdır. Ne sevmişsin be kabasakal dayı.. /: Temel ise ıspanağı bulamayınca eli ayağı tutuşan göteleğin tekiydi amk. Çok sonra farkettim, Adamsın lan kabasakal..
(benim gibiyazmak isteyen bir arkadaşımız yollamış teşekkür etmek lazım sağol prenses)

5 Ocak 2015 Pazartesi

Çok bir şey üzülmedim nasılsa gelirsin; 

Ben her ihtiyaç duyduğunda tükettiğin suyum. 



Neler yazacağımı bilmiyorum aynı eski 

günlerdeki gibiyim yazarken her şeyi çift 

görüyorum biliyorum bunları okuduğunda 

kızacaksın bana fazlasıyla oda fazlasıyla bunu 

tahmin edebiliyorum ama sen uzun zamandır 

bunu beklediğinide biliyorum yani seni o kadar i

iyi tanıyorum belki de düşündüğünden fazlası 
vardır.

aslında bunları yazma nedenim söylersem 

okumazsın sen onun için aslında gizli özne gibi 

duruyor yazının sonlarında

Dışarıda 2 gün önce yağmur yağdı aklıma sen 

geldin son kalan internetimle senle dinlediğim 

şarkıyı açtım o yağmurlu günden kalan son şey 

gerçi bende kalan desem yeridir neyse 

duygusallığa gerek yok bazı şeyleri 

gömdüğümü 


bilmeni istedim sen sorarsın şimdi bunları 

okurken olmaz öyle şey geri zekalı diye kendi 

kendine söylenirsin ama benim için acı olan 

bir şey varsa kendisinden iyi tanıdığım bir 

insandan kullanılmış çöpe atılmaya hazır bir 

peçete gibi vazgeçmek nasıl bir duygu ben 

tatmadım senin tatmanı istedim acık ve net neden
istedim onu da bilmiyorum belkide bu duyguyu benim 

tatmam yerine senin tatman daha çekici geldiği için 

olabilir neyse az birazda kendimden bahsedeyim sana daha doğrusu son günlerde nelerin kafamı kurcaladığı yada ne bileyim hayatımdaki insanları neden bilir anda çıkartmam gerektiğinden (seni burası fazlasıyla ilgilendiriyor ) yada ne bileyim insan seçtiğimden bahsedeyim neden bu kadar kırılgan oldugumdan da yada yanlız kalmak istememden aslında çok şey var ama her şeyin önüne geçen ten kokunu dahada tuzlu suyla yıkanmasını istemediğimden bunlar yeter der susarım belkide yazının devam edeceğine göre sana acı çektirme duygusu agır bastıkça yazacağımdır emin ol ki ...

Çevremdeki insanların sürekli bir oyun oynuyor düşüncesi çogu zaman beynimi sikiyo ama bir süre sonra boşver amına koyum onların diyorum ve sigaramdan derin bir nefes daha alıyorum sonra ki olaylar serisi ise kendimi rahatsız hissettiğim andan itibaren yada verdiğim tavizleri kullanamayan insanları bir anda hayatımdan siktir ediyorum bu kadar ustaca bir siktir ediş daha görmedim asıl olayı sen biliyorsunda ben genede söyleyim bir insanı hayatıma almak benim için kolaysa çıkartmakta o kadar kolay  kısacası sana benimle artık değilsin artık kısacası hava değişimi iyidir demek iyi olur sanırım bittiğini sanma ...
son zamanlardaki insan seçimine gelince kendimden zeki olmayan insanları sadece kullandıgım eski bir söylenti olmakla beraber sadece insanların ne seviyede zeki oldugunu ögrenmek için uyguladıgım bir yöntemdir .
alkol sınırı biraz daha yükseldi desem yalan olmaz şu saatlerde (05:59 sabah)gün yavaş yavaş aydınlanırken senden başka sevdiğim var aslında bunu sana nasıl anlatsam ki kız o kadar doğal ki saçları uzun bir kere ve kıvırcık gibi ama buklede olabilir ama kesinlikle kendisi yapıyo bunu nerden mi anladım saçlarındaki ucuz  tokada bir kere kendisinden bile çok sevdiği bir ailesi var bunuda face de yaptıgı paylaşımlardan çıkarttım ailesi onun için herşeyi sen anlayamazsın bunu tabi bir kere çok ama çok güzel gülüyo salak hareketleri yok senin gibi değil tabi o her hali ile farklı bir kere kendisini boya küpüne benzetmiyor dur bide şu hali var kendisine herhangi bir şekilde rahatsız edicek bir bakış yakaladığında o bakışı bakana resmen monte ediyo o derecesonra bakışları çok güzel keskin net ve masumca belkide beni bu kadar çeken şey o dur .
Son olarak satırlarımı noktalarken sana buradan kocaman elvedelar gönderiyorum ve olmazsa olmazlarımdan arrivederçi......


orusbu çocuklarına hitaben part I

İçlik giymek sadece bir eylem değil bir yaşam tarzı, bir bakış açısıdır.. /:
Sözüm; brazzerstaki kel adam edasında facebookta fink atan hamam oğlanlarına, twitterdan içlik giymek orospu çocukluğudur diyen yerden bitme göt lalelerine ve içlik seks hayatını bitirir diyen, yaprrak derdine düşünce mezardan çıkıp gelse dedeme bile verecek adi kaşarlara;
ulan sikikler... herkesi niye plaza çocuğu zannediyorsunuz? ekmeğini sokaklardan çıkaran insanlarda var. hayat sizin sahte dünyanız gibi rengarenk değil. öyle face'ten bilmem nereden "aşkuum" yazmaya benzemez para kazanmak.. taksicidir, pazarlamacıdır, anketördür ne biliyim tezgahçıdır. işte onlar "sikimi keser yerim kasaba minnet etmem" diyen adamlardır.. Sizin gibi oturduğu yerden kalorifere götünü dayayarak "bugün çok sıkıldım yaa" demezler. Bekledikleri yerde hem soğukla hem de babasından aldığı yirmi lirayla essahtan bir adammış gibi gezinen göt laleleriyle uğraşırlar. İçlikte giyer, fanila da giyer. Haa sahil şeritlerine lafım yok, hadi kütahyadan itibaren başla iç kesimleri özellikle geceleri dolaş bakalım. ne kadar delikanlısın? şurada ampır ampır konuşup ta can sıkmayın amk... /: