BİR ŞEHİR İSTİYORUM SOKAKLARINDA ÖZGÜRCE DOLAŞABİLECEĞİM YANİ O OLMADAN ONU GÖRÜCEM DERDİ OLMADAN . . .
Bir şehrin sokaklarında geziyorsun köşeyi döndükçe görmek umuduyla geziyosun bazen kaçıyorsun bazen karşısına çıkıyosun bilerek sırf yüzündeki gülümsemeyi görmek amacıyla sonra nedensiz kaçıyorsun ondan uzaklara aslında hep ondan kaçıyırsun hep kaçıyorsun karşısına çıkacak cesaretin olmadığı için kaçıyorsun yada onu çok sevdiğinden kaçıyorsun onu yeniden üzmemek istediğin için kaçıyorsundur . . .
(bu sahneyi çoğumuz yaşadık bazı zamanlar yada her zaman ama farklı durumlar vardır mesela günlerden 14 eylül saat 15:17 ayakkabı alıyorsundur herhangibi bir yerden yanında arkadaşın vardır bi anda arkadaşın bişeyler söyler sana;
– biri sana geliyo yürüyerek arkanı dönersin odur nefesin keslir ne yapacagını bilemezsin gelir sana sarılır herşey dursun dünya dursun istersin ve bazı şeyler o kadar ağır gelişir ki zamanlama müthiştir sen onun kokusunu o senin kokunu içine çeker çeker çeker ve sen yıkılmışsındır sonra ayrılmak istemezsindir ondan oda ister bunu ama yer mekan izin vermez bunu ayrıldıgınız an sana ilk kez güldüğü zamanki gibi gülüyordur gözleri az bişe nemlenmiş seninkide beraberinde konuşamazsınız bu dünyanın en uzun suskunluğudur o suskunluk sonra zorlarsın kendini konuşmak için bazı şeyleri beklersin ama gelmez aklına o konuşur daha fazla kendini tutamayarak napıyosun derken cümle yarım kalmıştır sanki oradaki aşkım kelimesi eksiktir bilirsin seninde onunda dilinin ucundadır o ama söyleyemez vakti zamanında yaptıgı hatayı bilir o ondan utanır söylemeye ama oradadır o kelime bilirsin sonra gereksiz ayaküstü muhabbeti ve giderken yeniden sana sarılır aynı şeyler yaşanır birşey haricinde giderken arkasına bakar ve ağlıyordur sende sanki dünyadan uçup gitmiş gibisindir kalırsın orada o ise gözyaşları akarken uzaklaşır ortamdan sen hala beklersin yıkılmışsındır yeniden aşık olmuşsundur aynı insana onu unutmak için içtiğin siğaraya rakıya ihanet etmişsindir ama sadece ihanet ama işin içinde aşk var ihanet sayılmazki o dersin sadece dersin ve uzun zaman sonra 22 ocak günü rastgele bi arkadaşınla buluşmak için dışarı çıkarsın yürürken caddelerde onu görürsün oda seni görürür aynı şeyleri kaldıramayacagını bilirsin ama gidersin yanına seni görünce gözleri parlar gene sarılırsın gene ölürsün sana 1 soru sorar beni unuttun mu ama sorarken sesi titrer sen cevap veremezsin kısık bi sesle hayır dersin sarılır seni içine alırcasına kaburgalarını kırarcasına nefesini kesercesine bırakır bir süre sonra ve bende der aynı ses tonunda ama bize biraz daha zaman gerek der sende onu onaylarsın aynen dersin ve giderken uzun zaman sonra seni seviyorum hala dersin ve uzaklaşırsın ve sonra bu satırları yazarsın ne olduğunu ne yaşadığını bilmeden yani kısacası ben bu aşk denilen illetin ta amına koyayım yeter amına koyum bi bakıyosun mutlu ediyor bi bakıyosun hayatının amına koyuyor harbiden yeter amına koyayım yeter . . .
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder